Actions

Work Header

Rating:
Archive Warning:
Category:
Fandom:
Additional Tags:
Language:
Türkçe
Collections:
Turkfanfiction
Stats:
Published:
2016-12-19
Completed:
2016-12-19
Words:
17,653
Chapters:
19/19
Kudos:
1
Hits:
52

The Elena Diaries

Summary:

Vampir Günlükleri 4. sezonu beklerken yazmaya başlamıştım. Sonra sezon başladı ve ben ara vermek zorunda kaldım. Şimdi devam ediyorum. İyi okumalar :)

Notes:

Arşivist görevindeki Glenien'den not: Bu hikaye daha önce, artık kapanmış olan Turkfanfiction.net'te yayınlanmıştır. Sitede kalan hikaye arşivini korumak için, Türkfanfiction.net olarak Kasım 2016'dan itibaren, AO3'ün Open Doors (Açık Kapılar) projesi kapsamında, sitede bulunan tüm hikaye arşivini AO3 koleksiyonuna taşımaya başladık. Bu haberin duyurusu çeşitli kanallarda yapıldı, ancak size ulaşmamış olabilir. Bu yazarı tanıyorsanız veya bu yazar sizseniz, hikayeyi üzerinize geçirmek için lütfen profil sayfamdaki e-mail adresini kullanarak bana ulaşın.

Chapter 1: Yeniden Doğuş

Summary:

Vampir Günlükleri 4. sezonu beklerken yazmaya başlamıştım. Sonra sezon başladı ve ben ara vermek zorunda kaldım. Şimdi devam ediyorum. İyi okumalar :)

Chapter Text

 

 

 

Story Notes:

Daha değişik şekilde ik 4 bölüm yazmıştım fakat silindi malesef. Ben de tekrar yazmaya başladım. Umarım beğenirsiniz :) Tekrar uyarıyorum ciddi şekilde Spoiler içerir :)


 

 

 

        Korku içinde derin nefesler alarak uyandım. Aslında buna tam olarak uyanmak denemez. Sanki yeniden doğmuş gibi hissediyordum. Aldığım hava boğazımı yakıyordu. Sanki ciğerlerim birbirine yapışmış ve tekrar eski haline dönüş gibiydi. Nerdeydim acaba etrafıma bakındım kollarımı sağa sola oynattım ama pek hareket ettirememiştim. Bir kutunun içindeydim sanki... Aman tanrım! Bu bir kutu değildi ve ben de onun içinde değildim... Ben bir Tabuttaydım. Son kalan bütün gücümü toplayıp çığlıklar atmaya yardım çağırmaya çalıştım. Ama kimse duymuyordu. O anda aklıma "Bir insan neden tabutu kilitler ki? Ölünün kaçmasından mı korkuyor?" Diye geçirdim. "Elena?" Biri dışarıdan adımı söyledi. "Yardım edin!Dedim tekrar. Tabutun kilidi tıngırdadı ve kapak aralandı. Stefan o yemyeşil gözlerle bana dehşet içinde bakıyordu. Sanki yanlış bir şey vardı. Bir şey söyleyecekmiş gibi dudaklarını hafifçe araladı ama sadece "Yaşıyorsun!" diyebildi. "Yardım et Stefan." Dedim. Beni belimden yakalayıp geniş göğsüne bastırdı. "Senin ölmüş olman gerekirdi Elena... Ben... Zamanında kurtaramadım seni. Çok üzgünüm benim hatam. Elena nasıl yapabildim bunu..." Stefan'ın gözünden akan sıcak yaş damlası benim yanağıma düştü. "Hayır! Hayır Stefan. Bak ben burdayım. Ölmedim. Seni seviyorum." Cümlemi dinlememişti bile. Öyle delice ağlıyordu ki onu ilk defa böyle görüyordum. "Seni kaybettim sandım... Elena, seni cansız öylece yatarken görmek... Seni gömüp buralardan gidecektim." Dedi cansız bir şekilde. 

 

       Stefan'la sayamadığım dakikalar boyunca sarılırken midem guruldadı. Gözlerimden yaşlar dökülürken gülümsemeye çalışarak " Öldüm, dirildim ve hala açım." dedim. Stefan kollarımdan ayrılıp gözlerini kocaman açtı. "Ne? Ne oldu Stefan?" Gözleri bana bakıyordu ama göremiyordu sanki. İçimden geçip arkadaya bakar gibiydi. Bir anda yine o korkunç ağrı başıma girdi. Gözlerim yuvalarından çıkıyor gibiydi. Damarlarım içimde yer değiştiriyor ve sanki son damla kanım kalmış gibi onu pompalamaya çalışıyordu. Ellerimi başımın arasına aldım ve bağırdım. "Ah tanrım lütfen dursun şu ağrı!" Stefan hemen yüzümü elleri arasına aldı. "Stefan, korkmana gerek yok... ben iyiyim. Bonnie büyük ihtimal beni korumak için büyü yapmıştır. Yan etkisi olsa gerek." dedim. "Hayır... Hayır bu başka bir şey Elena. Bir şeyden emiinim ki bu büyü değil." O anda Damon hızla yanımda belirdi. Bir elini belime koydu bir elini de yüzüme koyarak beni ayağa kaldırdı.

 

 

      "Elena! İyi misin?" Damon şüpheli gözlerle beni süzüyordu. Sanki teşhisini koymuştu ama benim onayıma ihtiyacı var gibiydi. "Başım Damon... Çok kötü ağrıyor." "Biliyorum." Dedi ve kaşlarını çattı. Beni yavaşça oturttu. Sonra da devam etti. "Alaric öldü... Öyle bir anda yere yığılınca Elena'nın öldüğünü anladım. Hastaneye koştum ve orda Mary'le karşılaştım... Bana bir şey dedi..." Damon'ın gözleri bir bana bir Stefan'a gidiyordu. "Ne dedi Damon uzatma." "Dedi ki hastanedeyken durumun bize söylenenden daha kötüymüş. O da sana... Bak Elena, sakin olmanı istiyorum tamam mı?" "Çatlatma da söyle hadi Damon!" Sabırsızlanmıştım. "Öldüğünde... Sisteminde vampir kanı vardı, benim kanım."