Actions

Work Header

Sonradan Gryffindor!

Summary:

Peki ya Draco Malfoy taa en baştan bir Gryffindor olsaydı neler mi olurdu? Hep birlikte göreceğiz.

Notes:

Note from Glenien, the archivist: This story was originally archived at Turkfanfiction.net, which was closed due to a perceived lack of need for a separate archive. To preserve the archive, we began manually importing its works to the AO3 as an Open Doors-approved project in October 2016. We posted announcements in several outlets, but may not have reached everyone. If you are (or know) this creator, please contact me using the e-mail address on the Turkfanfiction.net collection profile.


Arşivist görevindeki Glenien'den not: Bu hikaye daha önce, artık kapanmış olan Turkfanfiction.net'te yayınlanmıştır. Sitede kalan hikaye arşivini korumak için, Türkfanfiction.net olarak Kasım 2016'dan itibaren, AO3'ün Open Doors (Açık Kapılar) projesi kapsamında, sitede bulunan tüm hikaye arşivini AO3 koleksiyonuna taşımaya başladık. Bu haberin duyurusu çeşitli kanallarda yapıldı, ancak size ulaşmamış olabilir. Bu yazarı tanıyorsanız veya bu yazar sizseniz, hikayeyi üzerinize geçirmek için lütfen profil sayfamdaki e-mail adresini kullanarak bana ulaşın.

Chapter 1: Sonradan Gryffindor

Chapter Text

BÖLÜM NOTU:

Arkadaşlar bu hikaye konusunda çok kararsız kaldım çünkü yazması gerçekten zor bir konusu var.Yorumlara ve tepkilere göre devam edip etmeme kararı alacağım.Yorum gelirse yazacağım boşa yazmak istemem (:

Şimdiden teşekkürler (:

-----------------------------------------------------------------

Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu her sene olduğu gibi bu sene de yeni misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyordu.Öğrenciler aldıkları mektuplarla delicisine sevinirken,bir yandan da kendileriyle gurur duyuyorlardı.Sonuçta onca çocuğun,onca insanın arasında büyüyü görebilmek,sihri hissetmek ve kullanmak onlara bahşedilen muhteşem bir hediyeydi.Ve Hogwarts onlara bahşedilen bu hediyeyi nasıl kullanmaları gerektiğini en iyi şekilde gösterecekti bu özel çocuklara.Ama bu sene okulda farklı bir heyecan vardı.Ölmeyen Çocuk bu yıl Hogwarts’a geliyordu.

Harry hayatının en umutsuz anlarında karşısına çıkan bu şaşırtıcı fırsattan dolayı hayata  -hayata diyordu  çünkü başka kime olabilirdi bilmiyordu- minnettar bir haldeydi.Küçüklüğünden beri bir kez bile mutlu olamamıştı ama belki de bu defa mutluluk kapıda bekliyordu.Hogwarts Ekspresi’ne binerken dudaklarında kocaman gülümseyle bunu düşünüyordu.

 

“Hağvi” diye seslendi Ron.Harry ilk tanıştığı kişi olan Ron’a çabucak ısınmıştı.Perona giremeyince Ron’un ailesinin ona yardım etmesi onu çok sevindirmişti.Kocaman ve sevecen bir ailesi vardı  Ron’un.Harry’nin sahip olamadığı ve asla sahip olamayacağı bir aile…

“Hey Hağvi! Beni duymuyoğ musun?” dedi Ron meraklı bir halde.

“Afedersin Ron dalmışım.” dedi Harry düşünceli bir şekilde.

Aralarına az önce katılan ve adının Hermione olduğunu öğrendikleri kız Ron’a dönerek “Ağzında yemek varken konuşmamalısın Ronald.” dedi.Ron sıkılgan bir tavırla iç geçirdi.Bu kızdan hoşlanmamıştı.Akıl veren,bilgiç tiplerle arkadaşlık etmek ona göre bir şey değildi.Muhtemelen okula gittiklerinde bu kızdan olabildiğince uzak duracaktı.

“Hogwarts hakkında bir bilgisi olan var mı?” diye sordu Harry merakla.Ron ağzını açmıştı ki Hermione her zamanki bilgiçliğiyle konuşmaya başladı

“Çok geniş bir tarihi var Harry.En iyi cadı ve büyücüleri yetiştirmiş bir okul olarak biliniyor.” dedi kısaca.

“Anladığım kadarıyla en kötüleri de o yetiştirmiş.Voldemort-“

Ron gözlerindeki korkuyla Harry’e dönüp “ Onun adını söylememelisin Harry.Bu korkunç.Belayı çağırıyorsun! Kim Olduğunu Bilirsin Sen demelisin.” dedi.

Harry bunu umursamıyordu.Ailesini öldüren bir yaratıktan böyle korkuyla bahsedemezdi.Bu kaçmak demekti.O asla korkak olmamıştı.

“Slytherin tarihi pek parlak bir bina değil.Kara büyücülerin çoğunun Slytherinden çıktığı biliniyor.Elbette iyiler de var fakat adı çıkmış bir bina ve Kim Olduğunu Bilirsin Sen de bu binadaymış.” dedi Hermione heyecanla.

 

Harry suskun bir şekilde pencereden dışarı bakıyordu.Hayatı hiçbir zaman yolunda gitmemişti.Küçücük bir çocukken bile omuzlarında kocaman bir yük vardı.Şimdi elinde bir fırsatı varken ailesine layık olduğunu göstermeliydi ve evet kesinlikle Slytherin’e gitmemeliydi.

 

Başka bir vagonda sarı saçlı,mavi-gri gözlü bir çocuk oturmuş,ailesinin onunla yaptığı konuşmaları düşünüyordu.Babası Hogwarts mektubunun geldiği günden beri ona “Bak Draco,Malfoy Ailesi asırlardır Slytherin binasında yer aldı ve elbette sen de o binada olacaksın.Bir Malfoy’a yakışır hareketlerde bulunman gerektiğini hatırlatma gereği duymamalıyım sanırım.Sen akıllı bir çocuksun değil mi evlat? Ha bu arada okula bu sene başlayacak lan Harry Potterla dostluk kurmalısın Draco bunu unutma” demişti Lucius Malfoy.Draco neden diye sorduğunda bunun Lord’un isteklerinden biri olduğunu söylemişti.Draco okula 1 sene geç gitme sebebinin bu olduğunu düşündü bir an.Lord güçlü ve korkunç biriydi.Draco korkuyordu.Onu memnun etmezse belki de Draco’nun canını yakabilirdi.Bunları düşünmek onu üzse de Hogwarst’a gideceği için mutluydu yine de.İç geçirdi ve “Ne olursa olsun Slytherin’e gitmeliyim.” dedi.

 

1.Sınıflar kayıklarla okula doğru ilerlerken gördükleri devasa yapı gözlerini kamaştırmıştı.Hogwarts gördükleri en güzel yerdi belki de.Okula girdiklerinde uzun,karmaşık koridorları görüp,ürktüler.Hogwarts’ı öğrenmek zaman alacaktı.Tüm öğrenciler Seçmen Şapka’yı takacakları anı sabırsızlıkla bekliyordu.O sırada Draco ona bahsedilen çocuk olan Harry Potter’ı görünce bir nefes aldı ve ona doğru ilerlemeye başladı.

“Merhaba Sen Harry Potter olmalısın.Ben Draco Lucius Malfoy adını çok duydum Potter.” dedi Malfoy ve elini uzattı.

Ron duydduğu soyadla yüzünü buruştururken Harry gülümsedi ve ona elini uzattı “Adım benden önce gelmiş ha Malfoy” dedi.

Mcgonagall onlara doğru geldi ve “İsimleriniz okunduğunda sandalyeye oturmalı ve şapkayı başınıza geçirmelisiniz.Hangi binaya seçilirseniz 7 sene o binada okuyacaksınız demektir.Şimdi beni izleyin!” dedi.Öğrenciler heyecanla içeri girerken hepsinin korkuları yüzlerinden okunuyordu.Tören hızlı bir şekilde başlamış,öğrenciler binalarına yerleştiriliyordu.

Blaise Zabini.

Slytherin!

Ron Weasley.

Gryffindor!

İsimler sırayla okunurken iki kişi diğerlerinden daha heyecanlı ve kararlı bir şekilde bekliyorlardı.İstekleri belliydi.Diğer ihtimaller onları korkutuyordu.

Harry Potter.

Okunan isimle salon sessizliğe bürünmüştü.Herkes pür dikkat ölmeyen çocuğa bakıyordu.O umuttu,belki korkuydu ama aslında küçücük bir çocuktan başka bir şey değildi.

“Ah seneler sonra bir Potter daha.İyi bir zekan var Potter.Sinsisin.Kıvrak,ince bir zekaya sahipsin.Büyü gücün inanılmaz sanırım hangi binaya ait olduğun belli oluyor.” dedi Seçmen Şapka.

Harry korkuyla “Slytherin olmasın,lütfen Slytherin olmamalı” diye fısıldıyordu.

“Yapma Potter harika işler başarabilirsin Slytherinle.Güç senin elinde olabilir ama demek öyle he istemiyorsun öyleyse GRYFFİNDOR!” diye haykırdı şapka.Aynı anda Harry ve Gryffindor da sevinç çığlıkları atıyordu.Harry hemen yerine geçti ve tebrikleri kabul etmeye başladı.Öğretmenler bile çoşkuluydu.Draco hala sırasını bekliyordu.Potter’ın Gryffindor’a gitmesi kötü olmuştu ama bir çaresi bulunabilirdi.

Draco Lucius Malfoy.

Draco isminin okunmasıyla birlikte sandalyeye yerleşti ve şapkayı başına geçirip beklemeye başladı.

“Merhaba Malfoy.Bu sene çok fazla tanıdık var okulda sanırım.Her zamanki gibi harika yetiştirilmiş bir Malfoy.İncelikli bir zeka ve hissedilen bir büyü gücü.Cesur da.En güçlülerden olabilirsin Malfoy.İçinde diğer Malfoylardan farklı olarak iyilik barındırıyorsun.Güzel  şeyler başarma arzusuyla dolusun.Black ailesinden sonra Slytherin’in binasının ikinci istisnası olabilirsin.Sanırım seni nereye göndereceğimi biliyorum.” demişti Seçmen Şapka.

Draco korkuyla “Yalvarırım Slytherin olsun,olmalı” diyordu.

“Hey yeter ama! Ben Seçmen Şapka olanım.Ben seni nereye yerleştirmek istersem oraya gidersin ve evet Malfoy binanı belirledim GRYFFİNDOR!” diye haykırdı şapka.Fakat bu kez salon haykırışlarla değil derin bir sessizlikle kaplanmıştı.Ve Draco Lucius Malfoy elleriyle yüzünü kapatıp bağırmaya başladı.

“Bu defa kesinlikle bitti,ben bittim!”

 

BÖLÜM SONU NOTU:

Yorumlarınızı bekliyorum! (: