Actions

Work Header

Rating:
Archive Warning:
Category:
Fandom:
Characters:
Additional Tags:
Language:
Türkçe
Collections:
Turkfanfiction
Stats:
Published:
2017-02-13
Completed:
2017-02-13
Words:
1,666
Chapters:
2/2
Kudos:
3
Hits:
163

Yüzük

Summary:

Yüzük Furyası Hogwarts'ı vurduğunda, Harry Potter da bu fikrin cazibesine kapılır. Ancak ne yazık ki sevgilisi onun kadar hevesli değildir.
Ayrıca Hogwarts duvarlarının şahitlik ettiği tek gizli ilişki de, onlarınki değildir.
Drary-Snamione

Notes:

Arşivist görevindeki Glenien'den not: Bu hikaye daha önce, artık kapanmış olan Turkfanfiction.net'te yayınlanmıştır. Sitede kalan hikaye arşivini korumak için, Türkfanfiction.net olarak Kasım 2016'dan itibaren, AO3'ün Open Doors (Açık Kapılar) projesi kapsamında, sitede bulunan tüm hikaye arşivini AO3 koleksiyonuna taşımaya başladık. Bu haberin duyurusu çeşitli kanallarda yapıldı, ancak size ulaşmamış olabilir. Bu yazarı tanıyorsanız veya bu yazar sizseniz, hikayeyi üzerinize geçirmek için lütfen profil sayfamdaki e-mail adresini kullanarak bana ulaşın.

Chapter 1

Summary:

Yüzük Furyası Hogwarts'ı vurduğunda, Harry Potter da bu fikrin cazibesine kapılır. Ancak ne yazık ki sevgilisi onun kadar hevesli değildir.
Ayrıca Hogwarts duvarlarının şahitlik ettiği tek gizli ilişki de, onlarınki değildir.
Drary-Snamione

Chapter Text

 

 

 

Story Notes:

Bu hikaye daha önce okuduğum mangadan esinlenerek yazılmıştır. Ama olay örgüsü tamamen farklıdır. Violet'e yardımları için çok teşekkür ediyorum :)


 

 

Author's Notes:

Çok kötü bir hafta geçiriyorum, çok yorgun olmama rağmen kafamı dağıtmak için bölümü koymak istedim. Bir kaç gün önce yazmıştım. Hatalarım varsa kusura bakmayın.

Keyifli okumalar :)


 

 

 

Harry Potter simsiyah karışık saçlarını daha da karıştırarak iç çekerken elini indirdiğinde boş parmaklarını görürken yine sinirlenerek hızlanır. 

Hogwars’ta çiftlerin yüzük takması moda olmuş, sevgilisi olmayanlar bile kıskanıp sevgili arayışlarına girmişken Harry sevgilisini hatırladıkça geriliyor, boş parmaklarını gördükçe sinirleniyorken tam köşeyi dönecekken duyduğu konuşmayla durur:

“Pansy Draco’ya yüzük almış duydunuz mu?”

Birkaç kız kıkırdayarak ve iç çekerek duyduklarını söylerlerken Harry hızla sırtını duvara dayayarak derin ve sinirli bir nefes çeker, bir an sonra koridora dönerek yürümeye devam ederken, yanından geçtiği kızların iç çekmelerine ve hayran bakışlarına aldırmamaya çalışır.

 

***

“Bayan Granger!”

Hermione dönerek kendisine seslenen Severus Snape’e bakarken kaygıyla bekler, yanına gelmesiyle derin bir nefes alırken sorar:

“Bir şey mi vardı, profesör?”

Snape tiz çıkan sesle yüzünü buruştururken elindeki defteri kaldırarak yüzüne tutup konuşur:

“Kişisel eşyalarınızı sınıfta bırakmamalısınız. Gryffindor’dan 10 puan.”

Hermione yüzünü buruşturarak günlüğüne bakarken, acaba açıp açmadığını düşünüyordur. Muggle günlüklerindendir defter, Hermione büyü koymayı gerek görmemişken, aptallığına sinirlenerek defteri titreyen ellerle alıp bir teşekkür fısıldar ve hızla döner, koşturarak arkasına bile bakmadan uzaklaşır. Snape’in bir saniyelik yüzünde beliren şaşkın ifadeyi görmez.

 

***

 

Harry yemek masasında, o kadar gürültünün arasında çaktırmadan Malfoy’un parmağına bakmaya çalışıyorken, sanki Malfoy bilerek yapıyor, parmaklarını görmesini engelliyor, bir yandan da yanında ki Pansy ile koyu bir sohbet gerçekleştiriyordur ve Harry buna daha da çok sinirleniyordur.

Bir süre sonra pes ederek önüne döner, Hermione’nin anlamlı bakışlarına gözlerini devirirken Ron’un gülmesiyle dirseğini karnına geçirerek tıslar:

“Sakın dalga geçmeyin!”

Ron bir an nefesi kesilerek durur sonra kıpkırmızı yüzüne aldırmadan tekrar büyük bir kahkaha patlatırken birkaç kişi dönerek üçlüye bakmış sonra tekrar önlerine dönmüşlerdir.

Harry onlara söylediğine pişman olduğunu söylerken Hermione gülmemek için kendisini zor tutuyor gibi görünüyordur. Harry somurtmaya devam ederek önündeki yemeğiyle oynarken bir an sonra patlayarak konuşur:

“Yani ben mi hatalıyım, sonuçta 1 seneye yakındır ilişkimiz var ve savaş bitmiş olmasına rağmen beyefendi hala açıklamama taraftarı.”

Ron gülmesini tutmaya çalışırken konuşur:

“Ben demiştim, bir Malfoy’dan sana hayır gelmez diye, ama dinleyen kim?”

Harry tekrar dirseğini gömmekle tehdit ederken Hermione yüzünde ufak bir gülümseme konuşur:

“Draco bu konu da biraz cesaretsiz Harry, zamana bırak elbet bir gün düzelir.”

Harry daha ne kadar bekleyeceğini sorarken ikisi de bilmiyor iç çekmekle yetinirler.

 

***

Harry akşam yemeğinin bitmesiyle ihtiyaç odasına ışık hızıyla giderken kapıyı açarak içeri girer ve kanepede oturan sarışın gence bakmadan konuşur:

“Gelmezsin diyordum.”

Draco sarı saçlarını havalı bir şekilde geri atarken tek kaşını kaldırarak sorar:

“Neden gelmeyecekmişim ki?”

Harry ilerleyerek yanına otururken ellerine bakarak konuşur:

“Duydum ki Pansy sana yüzük almış.”

Draco aldığını söylerken Harry onun ellerine bakmaya korkuyor başını kaldırmayarak sessizce oturur. Draco’nun iç çekmesiyle gözlerini kapatırken konuşur:

“Söyleme!”

Draco kaşlarını çatarak dururken Harry ayağa kalkıyor cebinden çıkardığı kutuyu kanepeye fırlatırken konuşur:

“Madem bu kadar utanıyorsun, o halde ayrılalım.”

Draco sessizce oturmaya devam ederken Harry bu sessizliğe dayanamıyor başını kaldırarak mavi-gri gözlere bakar, gördüğü parlamayla kaşlarını çatarken Draco alayla sırıtıyor parmaklarını kaldırırken konuşur:

“Potter sence ben bu tarz çocukça bir şey yapar mıyım?”

Harry parmakların boş olmasıyla sevinirken, bir yandan da çocukça nitelendirmesine kızmış konuşur:

“Her gün bir kız gelip teklif ediyor, eğer takarsan yaklaşmayacaklarını biliyorsun.”

Draco bildiğini söylerken Harry tek kaşını kaldırarak:

“O halde hoşuna gidiyor, her gün birinden teklif almak.”

Draco gözlerini devirmekle yetinirken Harry bir süre sonra sanki bir karara varmışçasına konuşur:

“Pekâlâ. O zaman sen bu yüzüğü takana kadar bir daha görüşmeyeceğiz.”

“Saçmalama Potter-“

“Saçmalamıyorum. Yüzüğü taktığın zaman görüşürüz Malfoy.”

Harry dâhiyane fikriyle memnun bir gülümsemeyle kapıyı açıp çıkarken, Draco’nun arkasından bağırmasını umursamaz.

 

***

 

Hermione yüzünde hafif bir kırmızılık günlüğüne bir şeyler yazıyorken bir yandan da Snape’in okumamış olmasını diliyordur. Eğer okuduysa bitmiştir ve utancından bir daha derslere giremezdir.

İç çekerek 2 yıldır âşık olduğu adamı düşünmemeye çalışırken günlüğünü kapatarak esneyip yatağına ilerler, yarın ki dersi bir sürede olsa unutarak.

 

***

“Günaydın!”

Hermione de günaydınlarken masaya oturarak kahvaltı tabağına bir şeyler almaya başlar.

Bir süre sonra Harry ve Ron’da gelirken, Harry heyecanla Draco’ya yaptıklarını anlatıyor, Hermione bir yandan dinliyor bir yandan da profesörler masasında ki Snape’i gözlüyorken, siyah gözlerin kendisine dönmesiyle kıpkırmızı kesilerek önündeki tabağa döner. Kendi kendine bu kadar belli ettiği için kızarken, bir süre sonra tekrar bakışlarını kaldırarak baktığında Snape’in başka bir yere baktığını görerek rahatlar.

Bir süre sessizce kahvaltılarını ederlerken bir an sonra Hermione kalkarak konuşur:

“Hadi geç kalmayalım.”

Bir süre sonra 8. Sınıflar ayaklanarak iksir dersi için yola koyulurlarken Hermione endişeyle yürüyor, bir yandan da okumamış olması için dua ediyordur.

Sınıfın açılmasıyla içeri girerek yerlerine otururlarken Hermione endişeden oynadığı parmaklarını serbest bırakırken içeri giren Snape ile derin bir nefes alır.

Snape her zaman ki aksiliğiyle bugün şaşırtma iksiri yapacaklarını malzemelerin tahtada olduğunu söylerken birkaç kişiden de olmadık şeyler için puan kırar, sonra ilerleyerek masasına oturup ödevleri önüne çekerek okumaya başlar.

Hermione bu esnada tuttuğu nefesini büyük bir rahatlamayla geri verirken bundan sonra günlüğünü çantada taşımamaya karar vermiş ilerleyerek malzeme dolabına gider.

 

***

 

Dersin bitmesine 10 dakika kaldığında snape iksir örneklerini getirmelerini söyler ve dolaşmayı bırakıp masasına otururken Harry iksir partneri olan Draco’nun verdiği kâğıda bir şeyler yazıp küçük bir sırıtmayla yerine koyarken sarışından gelen homurdanmalara aldırmaz. İksiri şişeleyerek Snape’in masasına bıraktıktan sonra sırasına ilerleyip çantasını toplar ve zilin çalmasıyla kapıya ilerlerken Snape’in Hermione’nin adını seslenmesiyle durarak şaşkınca arkadaşına bakar, kıpkırmızı suratıyla aynı şaşkınlıkla duran Hermione’niyle karşılaşır.

Snape’in uyarmasıyla dışarı çıkarken ne söyleyeceğini düşünür. Acaba Hermione bir şey mi yapmıştır?

 

 

End Notes:

Yorumlarınız beni şu sıralar gerçekten mutlu eder.