Actions

Work Header

Rating:
Archive Warning:
Fandom:
Characters:
Additional Tags:
Language:
Türkçe
Collections:
Turkfanfiction
Stats:
Published:
2016-12-17
Completed:
2016-12-17
Words:
1,568
Chapters:
2/2
Kudos:
2
Hits:
70

Painless

Summary:

İlk Snamione denemem.Ve son. Yıllar önce yazmıştım ama düzenlemeden geçince bambaşka bir öyküye dönüştü.

Notes:

Arşivist görevindeki Glenien'den not: Bu hikaye daha önce, artık kapanmış olan Turkfanfiction.net'te yayınlanmıştır. Sitede kalan hikaye arşivini korumak için, Türkfanfiction.net olarak Kasım 2016'dan itibaren, AO3'ün Open Doors (Açık Kapılar) projesi kapsamında, sitede bulunan tüm hikaye arşivini AO3 koleksiyonuna taşımaya başladık. Bu haberin duyurusu çeşitli kanallarda yapıldı, ancak size ulaşmamış olabilir. Bu yazarı tanıyorsanız veya bu yazar sizseniz, hikayeyi üzerinize geçirmek için lütfen profil sayfamdaki e-mail adresini kullanarak bana ulaşın.

Chapter Text

 

Hogwarts'ın  sessiz  ve soğuk  zindanları  her  zamankinden  daha boştu. Yasak aşkı ile buluşmaya giden bir genç kız dışında. Sevdiği adam ona bir mesaj yollamıştı; ''Buluş benimle...'' Ama neden burası olduğunu kestiremiyordu genç kız. Tek bir meşalenin aydınlattığı uzun ve düz koridorun son bulduğu yerden sağa sapınca Onu gördü. Yüzü hiç olmadığı kadar sakin olan yasak aşkını... Adam genç kıza doğru bir hamle attı. Genç kız adamın yüzünü  sevgiyle  süzdükten sonra kollarına atılıp kendi dudaklarını adamın soğuk ve ince mühürledi. Adam, kendini tutku ile öpen kıza aynı şekilde karşılık verdi. Öpüş devam ederken adam genç kızı narin bir bebekmiş gibi hafifçe kendinden ayırdı. Artık araların da iki adımlık bir mesafe vardı.

 

''Bunu yapmamalıydın.'' dedi. Kelimeler sertti ama adam o kadar kadifemsi bir sesle söylemişti ki genç kız cevap verme zahmetine bir girmedi. Genç kızın dudakları alaycı bir gülümsemeyle kıvrılmıştı. Adamın az önce yarattığı mesafeyi kapatmaya yeltendi. Ama adam kızı omuzlarından yavaşça tutup onu oturmaya zorladı. ''Bu olmamalı biliyorsun değil mi Granger?'' dedi. Sesi bu sefer sertti. ''Buna bir son vermenin zamanı çoktan gelmiş olmalı.'' diye devam etti. Genç kız adama alayla ''Değil mi? Az önce ki öpüşmemiz sanki biraz sertti.'' dedi. Adam ''Kes şunu! Bana öyle bakmayı kes.'' dedi. Ama gözleri tam tersini söylüyordu. Bu bakışlar eskiden kendisine aitti. Ama genç kız bunu kendisine karşı kullanmaya başladı. ''Sen çok gençsin. Bende yaşlı. Bu kadar basit. Olmamalı. Başından beri hataydı Granger.''. Genç  kızın alaycı gülümsemesini bir kenara bırakıp sertçe ''17 yaşındayım. Reşitim ve yetişkinim'' dedi. Sonra  alaycı gülümsemesini tekrar takınarak ''Bunu en iyi sen bilirsin Severus. '' dedi. Adam kızın son söylediğini duymamış gibi yaparak ''Öyle m? Yetişkinsin demek ki? Hadi bana yaşımı sor Granger?'' dedi. Bu sefer alaycı gülümseme el değiştirmişti. Adam söylediklerinin ağzından çıkmasıyla bir kahkaha koy verdi. Genç kız ''Neden gülüyorsun ki şimdi!'' dedi. Sinirlerine dokunmuştu anlaşılan. Bu Severus'un çok hoşuna gitmişti. Onu sinirli görmeyi özlemişti. Daha da sinirlendirmek için ''Ben senin öğretmeninim APTAL kız! Bana Profesör demelisin. '' dedi. Ve tekrar bir kahkaha sözlerini takip etti. Genç kız Severus'a dil çıkararak ''Peki Profesör Snape. Siz nasıl emrederseniz.'' dedi.

Adam kahkahasını zorlukla yatıştırıp eski kadife sesini takındı. Aslında daha ince bir sesti. ''Lütfen bana Severus de.'' dedi, genç kız fısıldar gibi bir sesle ''Sende bana Hermione de. Lütfen Severus.'' dedi. Severus elini genç kızın yanağına koyarak ''Neden demediğimi biliyorsun. Eğer bir başkasının yanında da sana Hermione dersem...'' dedi. Gözleri derin düşüncelere daldı. Kız Severus'a yaklaştı. Dudakları kulaklarına değiyordu ''Bir kerecik lütfen.'' diye fısıldadı. Adam usulca ''Hermione...'' diye fısıldadı genç kızın kulağına.

 

Yeşil gözlü bir çocuk ilk dersin İksir olmasından sesli sesli yakınırken yanlarına yaklaşan tehlikenin farkında değildi. ''Demek öyle Potter. Kusura bakma ama bende seni dersimde görmeye pek meraklı değilim.'' dedi soğuk bir ses. Hermione sesin geldiği yöne baktı. Adamla göz göze gelmeyi o kadar çok istiyordu ki... Adam bir an için kıza bakar gibi oldu. Sanki gözleri parıldadı gibi geldi. Ama sonra aynı donukluğa döndü. ''Gryffindor'dan 10 puan. Sanırım Gryffindorlar için iyi bir gün değil ha Granger.'' dedi. Kızın adını söylediğinde içine bir sıcaklık yayıldığını hissetti. Belli ki kızda aynı şeyleri hissediyordu. Konuşmak için ağzını açtığımda sadece nefesini verebildi. Adam sesine soğuk bir ton vererek ''Yazık...'' deyip öğretmenler masasına doğru yöneldi.

 

 

 

''Aman ne güzel!'' dedi Ron. ''Lanet olası bir derse laneti olası bir öğretmeni görmeye gidiyoruz.'', ''Ron o bir profesör onun hakkında böyle konuşma.'' dedi Hermione. Bir öğretmene asla laf atılmasını kaldıramazdı ama asıl konu başkaydı. ''Bugün ön sırada oturacağım.'' diye devam etti. ''Neden deli misin sen?'' dedi inanamayarak Ron. Hermione cevap vermeye tenezzül bile etmedi. Zindandan içeri girer girmez hemen ön sırayı kapıp malzemelerini hazırlamaya koyuldu. Sınıfın kapısı açılınca tüm sınıf birden suspus oldu. ''Bugün Gevezelik İksiri yapacağız.'' dedi alaycı bir sesle Profesör. Gözleri bir an Hermione'nin üzerinde durdu. ''Acaba Granger bize bu iksirin neye yaradığını söyleyebilir mi? Ah tabii ki söyler. Her derse girmeden önce bir yudum aldığı için...'' dedi acımasızca. Tüm sınıfı gülme krizi tuttu. Hermione kıpkırmızı olmuştu. Aslında bunları söylemek onu herkese rezil etmek istemezdi ama ona sataşmayı çok seviyordu... Hermione zorlukla ''İçen kişinin anlamsızca konuşmasına yol açar efendim.'' dedi. Hermione Snape'in bunu bilerek yaptığını biliyordu ama yine de kızmadan edemedi. Kendini beğenmiş bir şekilde ''Ve ayrıca ben hiç denediğimi düşünmüyorum Profesör.'' dedi. Snape'in yüzünü alycı bir gülümseme kapladı. ''Öyle mi bayan Granger. Aynı özelliklere sahip başka bir iksir mi kullanıyorsunuz acaba?" dedi. Hermione daha da ileri gitmek istiyordu. Aslında... cezaya kalmak istiyordu.''Siz söyleyin. Profesör olan sizsiziniz.'' dedi. Kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu. Snape'in yüzüne bir zafer ifadesi kazınmıştı. ''Gryffindor'dan 20 puan. Ve bayan Granger yarın cezalısınız. '' dedi. Hermione hiç olmadığı kadar sevinmişti. Ama sinirli bir şekilde ''Bilerek yaptın, Gryffindor'dan puan kırmak zorunda değildin Severus.'' diye düşündü. Bu oldukça anlamsız gelebilirdi ama Hermione Severus'un bir Zihinbendar olduğunu biliyordu. Ve büyük ihtimalle zihnini okumak için onunla bir saniye için göz göze geldi. Profesör kimseye belli etmeden Hermione'ye bakıp kısa bir an içinde kafasını eğdi. ''Bayan Ganger'ın böldüğü derse geçersek...''. Saniyeler saat olmuştu adeta Hermione için. Neden yarındı ki sanki...