Chapter Text
Her taraf karanlıktı.Önce hiç bir şey göremedi.Küçük bir sokak lambası tekleyerek yanmaya başladığında bir mezarlıkta olduğunu anladı.Çok üşüyordu.Kollarını birbirine kenetledi.Üstünde kısa kollu siyah bir tişört vardı.Birde siyah pantolon.Bu rüzgarlı havada üstüne bir şey almadığı için kendine kızdı.Sonra o saatte orada ne işi olduğunu düşündü.Etrafına bakındı.Koskoca mezarlıkta tek başınaydı.Ürktü.Sadece sessizliğin sesi hakimdi mezarlığa.Bir süre sonra uzaklardan bir yerden köpek havlama sesi duydu.Bu mezarlığa niçin geldiğini düşündü.Etrafını inceledi.Mezarlığın ilersi ormandı.Havlama sesleri gittikçe yaklaşıyordu.Ve sesler aniden kesildi.Kahverengi ve oldukça parlak tüyleri olan güzel bir köpeğin yavaşça yanına yaklaştığını gördü.Köpeğe önem vermemeye çalıştı.Kendisi,mermerle kaplanmış bir mezarın yanında duruyordu.Mezar taşında yazılı ismi okumak için kafasını çevirdiğinde belirli ritimle çalan sesler gelmeye başladı.Sanki beynini delip geçiyordu.Her yer tekrar karardı.En sonunda alarmın çaldığını anlamıştı.Gözlerini açtı.Her taraf aydınlıktı.Sinirlerini bozan alarmı hızla durdurdu.Gözlerini tekrar kapadı.Gördüğü rüyaya bir anlam vermeye çalıştı.Yatakça hafifçe doğrulup yorganı üstünden attı.Yatağın sıcaklığından aniden kışın soğukluğuna geçiş anını hiç sevmiyordu.İmkanı olsa akşama kadar o yatakta yatardı.Üstünde lacivert pijamaları vardı.Hala uykusu geliyordu.Banyoya girip yüzüne bir kaç kez su çarptı.Biraz kendine gelmişti.Aynaya baktı.Yüzünden sular damlıyordu.Gözlerinin etrafında çizgiler kendini göstermeye başlamıştı.Bir hafta sonra otuz yaşına girecekti.Mutfağa ilerledi.Kendine sert bir kahve hazırladı.Bir de dolaptan dünden kalma keki çıkarıp masaya koydu.
Tek başına yaşamayı kendi seçmişti.Hem erkek olup hemde tek başına yaşamak gerçekten zordu.Bazen annesinin o güzel yemeklerini özlüyordu.O zaman arabasına atlayıp gidiyordu annesinin yanına.
İşe gitmekten hiç hoşlanmıyordu.Zamanını paraya satmaktansa kızlarla gezip eğlenmeyi tercih ederdi.Ama parada kazanması gerekiyordu.Evine bir temizlikçi çağıralı iki haftadan fazla olmuştu.Ütülenmiş kıyafetleri bitmek üzereydi.Neyse ki cuma günüydü ve haftasonu bu tür işleri halledebilecekti.Takım elbisesini giyip çalıştığı bankaya doğru arabasıyla yol tuttu.Bir kış günü olduğundan hava oldukça kasvetliydi.Bulutlar griydi.Havada olması gerekenden fazla rüzgar vardı.Her şey uçuyordu.Yağmurda çiselemeye başlamıştı.Camdan baktığında dışarıda hava ile debelenen bir sürü insan görüyordu.Kış gelmişti artık.Bu kadar da kendini belli etmesine gerek yoktu!Millet uçmamak için büyük bir çaba sarfediyordu.Arabayla her zaman geçtiği mezarlığın yanına gelince gece gördüğü rüya aklına geldi.Tuhaf bir rüyaydı.Aklından atmaya çalışıp yoluna devam etti.Ve sonunda bankalar caddesine girmişti.Tek sorun her sabah arabasını parkedecek yer aramasıydı.Bir süre uğraşıp arabasını sokacak yer bulmuştu.Yeni aldığı gıcır gıcır Mercedes...
Arabasından zorlukla inip çalıştığı bankaya girdi.İçeriden;
"Günaydın Eren."sesleri yükselmeye başladı.Hepsine bir bir günaydın dedikten sonra montunu vestiyere asıp masasına geçti.Bilgisayarını açmaya koyuldu.Hava soğuk olduğundan iş arkadaşlarının hepsi kahve fincanlarına sarılmıştı.Bir kahvede Eren'e geldi.
İşin hiç bitmeyeceğini düşünsede çıkış saati gelmişti.Koyu bulutlardan dolayı hava olduğundan fazla kararmıştı.Doğruca arabasına bindi ve eve yol aldı.Açtığı müzik yankılanıyordu kulaklarında.Bir ara müziğe kendini fazla kaptırmış olacaktı ki az daha bir köpeğe çarpacaktı.Fren yaptı.Mezarlığın yanına gelmişti.Köpek hareketsizce duruyordu.Hiç düşünmeden arabadan indi.Köpeğin,rüyasında gördüğü köpeğe ne kadar da benzediğini farketti.Köpek yavaş adımlarla uzaklaştı.Eren arkasından bir süre baksada mezarlığa girecek cesareti bulamadı kendinde.Arabasına binip uzaklaştı.Eve girdiğinde sıcak bir duş alıp bir pizza söyledi.Sıcak yatağına yattığında yine mezarlıktaydı.Ama köpek ortalıkta yoktu.Etrafına bakındı ve her taraf kararmaya başladı.Sanki birisi onu gerçekten boğuyormuş gibi hissetti.Yataktan hızla fırladı.Nefes nefese kalmıştı.Işığı açtı.Mutfaktan bir bardak su alıp içti.Ne olduğuna anlam veremedi.Uykuya dalamadı bir türlü.Televizyon izleyerek sabahladı.Sabaha karşı salonun koltuğunda uyuya kalmıştı.
*************************************