Actions

Work Header

Rating:
Archive Warning:
Fandom:
Character:
Additional Tags:
Language:
Türkçe
Collections:
Turkfanfiction
Stats:
Published:
2017-01-02
Completed:
2017-01-02
Words:
5,191
Chapters:
5/5
Hits:
39

We All Have Secrets.

Summary:

Hermione Granger,Hogwarts'ta 5. yılına başladığında kimsenin tahmin edemeyeceği sırlarla karşılaşacaktır.

Notes:

Arşivist görevindeki Glenien'den not: Bu hikaye daha önce, artık kapanmış olan Turkfanfiction.net'te yayınlanmıştır. Sitede kalan hikaye arşivini korumak için, Türkfanfiction.net olarak Kasım 2016'dan itibaren, AO3'ün Open Doors (Açık Kapılar) projesi kapsamında, sitede bulunan tüm hikaye arşivini AO3 koleksiyonuna taşımaya başladık. Bu haberin duyurusu çeşitli kanallarda yapıldı, ancak size ulaşmamış olabilir. Bu yazarı tanıyorsanız veya bu yazar sizseniz, hikayeyi üzerinize geçirmek için lütfen profil sayfamdaki e-mail adresini kullanarak bana ulaşın.

Chapter Text

 

Hermione Granger,oldukça sıradışı bir kızdı. Privet Drive'da  ailesi ile hoş bir evde oturuyorlardı. Yaşıtlarına göre aşırı zeki bir kızdı. Ayrıca,bir cadıydı. Hogwarts Büyücülük ve Cadılık okulunda 5. sınıfa gidiyordu. En yakın arkadaşları Harry Potter ve Ronald Weasley'di.  Ailesinin tek ve biricik kızıydı. Ama ailesininde,kızlarının cadı olduğunu öğrenmeleri konusunda endişeleri vardı. 

Yaz tatilinin başlarında,hemen yanlarında ki eve birisinin taşınmasıyla başladı her şey. Normalde,gününün çoğunu 6 yaşında tanıştığı ve en yakın arkadaşı olan Harry Potter ile geçirirdi,Hermione'nin dışında ki burada ki tek büyücüydü. 

Sıcak bir yaz günü,Hermione bahçelerinde ki bir koltuğa serilmiş kitabını okuyordu. Ayrıca,Weasley'lerin gelip onu alacağı için gün sayıyordu. Kitabına dalmışken,yan taraftan gelen sesler bütün dikkatini bozmuştu. ''Ex-pelliarmus!''

Sadece bir anlığına,hayal gördüğünü sandı. Okulu gerçekten çok özlemişti ve böyle bir şeyde o durumda olasıydı. Taa ki büyü yanlışlıkla kafasını sıyırana kadar. Yan taraftan,bir bayan çıktı. 20 yaşlarında görünüyordu. ''Ah,aman tanrım! Bunu yapmamam gerekirdi..Şey,şaşırmış gözükmüyorsun.'' 

Hermione,kitabını kaldırıp yan tarafta ki kadına baktı. Şaşkınca ona bakıyordu. ''Ben de bir cadıyım.''

''Gerçekten mi,ne kadar hoş. Aslında buraya geldiğimde kimsenin olmamasından korkuyordum...İsmin ne?'' 

''Hermione Granger.'' 

Kadın kaşlarını kaldırmıştı. Şaşkın gözüküyordu. ''Hermione mi? Alışılmadık bir isim. Evet,şimdi oraya geliyorum. Ailen ile konuşabilir miyim?''

Kadının garip davranışları vardı,ama yine de kafasını evet anlamında salladı. ''Bu arada benimde ismim Serafin. Serafin Increliam.''

----------------

''Hermione,tatlım. Kapıdalar!'' Annesinin sesini duyunca son kez bavulunu kontrol etti. Her şeyini almıştı. Kedisini de kafesine koyup,aşağıya indi. Serafin'e dün gideceğini söyleyerek veda etmişti. Son 1 hafta içerisinde çok yakın olmuştular. 

Annesine ve babasına sarıldıktan sonra,dışarıya çıktı. Bayan Weasley Ginny ile dışarıda bekliyordu. Ginny Weasley,ya da Ginerva Weasley,Weasley ailesinin tek ve en küçük kızıydı. Bu sene Hogwarts'ta 4. senesine başlayacaktı. ''Merhaba Herm!'' diye bağırdı Ginny. Ona sarıldıktan sonra,Bayan Weasley onu şöyle bir süzdü. 

''Seni de güzelce yedirmemiz gerek...Evet..hadi,tutun bakalım.'' 

Ayakları tekrar yere basınca,midesi bulanmıştı. Cisimlenmek oldukça zordu. Bayan Weasley'in kolunu bırakıp etrafa baktı. Kovuk'ta değildiler.

''Bayan Weasley,neredeyiz acaba?'' diye sordu meraklı meraklı. Önünde ki yapıya baktı. 11 ve 13 numara kesişiyordu. 12 numara neredeydi peki? ''İçeriye girdiğimizde Ginny ve Ron sana her şeyi anlatacak.'' dedi Bayan Weasley.

Fazla geçmeden,11 ve 13 numara itilmeye başlamıştı. Aralarından 12 numara çıkıyordu. Hermione,kocaman olmuş gözlerle önünde ki gerçekleşen şeye bakıyordu. Fazlasıyla garipti. 

Ayrıca,Muggle'ları haberi yokmuş gibi gözüküyordu. Sarsıntıyı hissetiler mi diye merak ediyordu. İçeriye geçer geçmez ilk olarak Ron onu selamladı. ''Merhaba 'Mione!'' İkisi sarıldıktan sonra,arkasında iki tane 'pop' sesi çıktı. 'AYY!'' diye çığlık attı birisi aniden omzuna dokununca. 

Arkasına baktığında,Weasley ikizlerinin kahkahalarla güldüğünü gördü. ''Hoşgeldin Minnie.'' dediler kahkahalarının arasında. 

''Hiç komik değil!'' Gözlerini kısmış ikizlere bakıyordu. 

''Evet,sınavı geçtiklerinden beri bunu yapıyorlar.'' diye mırıldandı arkasından bir ses. Dönünce,onun Sirius olduğunu gördü. ''Sirius!'' diye cikledikten sonra ona da sarıldı.

Uzun koridorda yürürken,etrafa bakıyordu. ''Burası da neresi böyle?'' diye sordu Ron'a. 

''Sonra anlatırım.''diye kısaca cevap verdi. Ana Salon'a gelmişlerdi. Önlerinden yaşlı bir ev cini geçiyordu. ''Kanı bozuklar..bulanıklar...melezler..hanımım ne derdi Kreacher'a eğer görseydi...''

Kendisine kötü kötü baktıktan sonra yürümeye devam etti. 

Bayan Weasley,mutfakta yemekleri hazırlıyordu. Hermione,Ginny ve Ron masaya geçtiler. Fazla geçmeden bir kaç kişi de onlara katılmıştı. Profesör Lupin ve Profesör Moody,ciklet pembesi saçları olan Tonks,Bakanlıkta çalışan Kingsley,kirli ve pasaklı görünen,Bayan Weasley'in pis pis bakışlar attığı Mundungus ve bir kaç kişi daha.

''Eee,eve geldiğinde neler yaptın?'' diye sordu yanında oturan Ginny. 

''Şey,aslında her şey normaldi. Sonra yanda ki eve birisi taşındı,ismi Serafin Increliam.'' 

Bunu duyunca,Lupin şaşkınca Hermione'ye baktı. Sirius ise öksürüklere boğulmuştu. ''Pardon-pardon,kim?'' diye sordu konuşmaya çalışarak.

''Serafin Increliam.'' diye tekrar etti. ''Ne oldu ki?'' 

Onun yerine,Remus cevapladı. ''Ah,bizimle aynı dönemdeydi de. Eminim ondan şaşırmıştır.'' 

Ama yine de,Hermione Remus'un Sirius'a bozmaması için attığı tehtidkar bakışları görebiliyordu. 

Yemek oldukça eğlenceli geçmişti,Tonks burnunu şekilden şekile sokup Ginny ve Hermione'yi güldürmüştü.-Evet,o bir Metamorphmagus'tu.- Ama sakar olduğu için bir bardak ve 3 tabak kırmayı da ihmal etmemişti. Ve Weasley ikizleri,yine her zamanki gibi muziplik yapmıştı. 

En sonunda yemek bittiğinde,Bayan Weasley 'özel konuşmaları' olduğunu söyleyip onları yukarıya göndermişti. 

Merdivenlerden çıkarken ''Bütün bunlarda ne?'' diye sordu Hermione. 

Ron,kendisi,Ginny,Hermione ve ikizlerden başkasının olmasını umuyormuş gibi etrafa bakıp,özel bir sır veriyormuş gibi ''Zümrüdüanka Yoldaşlığı.'' dedi.

''Zümrüt-ne?'' diyerek kaşlarını havaya kaldırdı Hermione. Bir kaç tane odanın yanından geçtikten sonra,en temiz olana gelmişlerdi. Ron ve Ginny,ranzanın alt katına,Hermione ise sandalyeye oturmuştu. İkizler ise kendi odalarına gitmişlerdi.

''Zümrüdüanka Yoldaşlığı,Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'le ve onun müritleri ile mücadele eden gizli bir örgüt. Profesör Dumbledore tarafından kurulmuş.'' dedi Ginny dikkatlice ona bakarak. ''Bakanlık,Harry ve Profesör'ün dediklerini yalanladığını biliyorsun. Henüz pek dikkat çekici bir olay olmamasına rağmen,Profesör Dumbledore herkesin tetikte olmasını istiyor.'' 

''Burası da örgütün karargahı. Tonks,Lupin,Sirius,Moody,Mundungus,anne ve babam,Bill ve Charlie'de yoldaşlığın üyesi.'' diye devam ettirdi Ron. Sanki ekşi bir şey yemiş gibi yüzünü ekşitti. ''Ve Profesör Snape.''

''Peki ya,Harry'nin bütün bunlardan haberi var mı? Bununla ilgili bir şey yazdınız mı hiç?'' diye sordu Hermione merakla. Okul kapanalı çok az olmuştu,yazmaya zaman bulamamıştı ve hemen ardından buraya getirilmişti. Neler olduğunu merak ediyordu.  

İkisi de üzgünce kafasını salladı. Birden odanın kapısı açıldı,içeriye beyaz sakallı ve beyaz uzun saçları olan yaşli bir büyücü girdi,Albus Dumbledore. ''Merhaba,çocuklar.'' dedi gözlüğünün üstünden onlara bakıp,gülümseyerek. 

Okul müdürünün birden odaya girmesine çok şaşırmış olan Ron,bembeyaz kesilmişt. ''M-me-merhaba efendim.'' diye sayıkladı. 

''Bayan Weasley,sizden beni abiniz ve Bayan Granger ile yalnız bırakmanızı isteyebilir miyim?'' diye sordu Dumbledore. Ginny bir an itiraz edecekmiş gibi ağzını açtı,sonra susmanın ve gitmenin daha iyi olacağını anlamış gibi ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi.

Çıkmadan önce,son kez onlara baktı. O gittikten sonra Dumbledore kendisine yoktan bir sandalye yaratıp,oturdu. ''Sizden bir şey isteyeceğim,Harry ile ilgili.'' diye söze başladı,sanki az önce olanları duymuş gibi. Aslında bunun mümkün olduğunu düşündü Hermione.

''Çok zor bir rica olacak,ama ikinizden Harry'e burada olanlar ile ilgili bir şey yazmamanızı istiyorum.''

''Ama o zaman-'' diye itiraz etti Hermione. 

''Ne kadar ısrar ederse etsin.'' diye devam etti Dumbledore usulca. Normal birşeyden konuşuyormuş gibiydi.

''Peki ya-'' 

''Ve söz vermenizi istiyorum.'' 

Hermione,göz bebeklerinin büyüdüğünü hissedebiliyordu. Böyle bir şeyi nasıl isteyebilirdi? Harry onların en yakın arkadaşıydı ve bilmeye hakkı vardı. ''Ama Profesör,bilmeye hakkı var!'' diye çıkıştı en sonunda.

Profesör Dumbledore,mavi gözlerini ona dikti. Hermione bir an zihninin okunduğunu hisseti. ''Üzgünüm,Bayan Granger.'' dedi sadece. ''Ve söz vermenizi istiyorum.''

''Veriyoruz.'' dedi konuşma başladığından beri yeni konuşmaya karar vermiş olan Ron. Hermione ona delirmiş gibi baktı,yine itiraz edecekti ki Dumbledore ikisine de teşekkür ederek odadan çıktı.

''Ron-nasıl söz verdin-hakkı var bilmeye-ya bir şey olursa!'' diye bağırdı Hermione hızla oturduğu sandalyeden kalkarak. O kadar hızlı kalkmıştı ki,sandalye devrilmişti. 

''Bak,benimde hoşuma gitmiyor ama Dumbledore istiyorsa mutlaka bir bildiği vardır.'' dedi Ron,o da oldukça üzgün gözüküyordu.

''Kim bilir ne düşünecek...Muggle'ların yanında hem! Onu ne zaman getireceklerdir acaba..'' diye odada dört dönmeye başlamıştı şimdi. 

Ron,öylesine omuz silkip ayağa kalktı. ''Ben odama gidiyorum,Ginny'de birazdan gelir.''

Hermione yatağa oturup gitmesini izledi. Uykusu gelmişti,ranzaya baktı. Alt katta ki yatağın örtüsüne GW harfleri işlenmişti. Hermione bunun Ginny Weasley anlamına geldiğini düşündüğü için üst kata çıkmaya karar verdi.

Günlük kıyafetleri ile uyumaya karar vermişti,oldukça halsizdi. Yatak çok rahattı,amaz yine de o huzursuzdu. Durup durup bir o,bir bu tarafa dönüyordu. Ginny'de geleli çok olmuştu. O da şu an uyuyor olmalıydı. Huzurlu nefes alıp-verişlerini duyabiliyordu. 

Kendine huzur tılsımı falan yapmayı düşündü,artık evde ki herkes uyumuş gibi gözüküyordu. O ise,pencereden yansıyan ay ışığını izliyordu.