Actions

Work Header

Rating:
Archive Warning:
Category:
Fandom:
Character:
Language:
Türkçe
Collections:
Turkfanfiction
Stats:
Published:
2016-10-31
Words:
952
Chapters:
1/1
Hits:
20

Kimseye Güvenme

Summary:

Genç bir kız yeni bir kasabaya taşınır ama bilmiyordur hayatının bir yalan olduğunu..

Notes:

Note from Glenien, the archivist: This story was originally archived at Turkfanfiction.net, which was closed due to a perceived lack of need for a separate archive. To preserve the archive, we began manually importing its works to the AO3 as an Open Doors-approved project in October 2016. We posted announcements in several outlets, but may not have reached everyone. If you are (or know) this creator, please contact me using the e-mail address on the Turkfanfiction.net collection profile.


Arşivist görevindeki Glenien'den not: Bu hikaye daha önce, artık kapanmış olan Turkfanfiction.net'te yayınlanmıştır. Sitede kalan hikaye arşivini korumak için, Türkfanfiction.net olarak Kasım 2016'dan itibaren, AO3'ün Open Doors (Açık Kapılar) projesi kapsamında, sitede bulunan tüm hikaye arşivini AO3 koleksiyonuna taşımaya başladık. Bu haberin duyurusu çeşitli kanallarda yapıldı, ancak size ulaşmamış olabilir. Bu yazarı tanıyorsanız veya bu yazar sizseniz, hikayeyi üzerinize geçirmek için lütfen profil sayfamdaki e-mail adresini kullanarak bana ulaşın.

Work Text:

Hikaye Notu:

Normal bir aşk hikayesi değil.Çok değişik bir hikaye sizi bekliyor.Fantastik,gizem,polisiye,tutku... Her şey var bu hikayede.

Kasaba by xPotterheadx

 

Bölüm Notu:

Karakterlerin resimlerini , hikaye eğer çok okunursa atacağım.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kansas şehri..Deniz buraya taşınıyordu.Daha doğrusu Kansas'taki en unutulmuş ve az nüfuslu kasabaya taşınıyordu.Alışmaya çalışıyordu ama ilk hafta zorlanmıştı tabi haliyle.

Eşyalarını yeni odasına yerleştirmesi ayrı bir dertti.Bir de yeni öğrenci olmanın stresi eklenince kabuslar görme kıvamına gelmişti. 

Ve okulun ilk günü geldi,çattı.Genç kız çok fazla heyacanlıydı.Eh bu normaldi, çünkü kimseyi tanımıyordu.Eski okulunu çok özlüyordu..

O sıralardayken ' Bu okuldan nefret ediyorum! ' dediğini anımsar gibiydi.İç çekti..Eh bir şeyler zaten hep yokluğunda değer kazanırmış.

Türk bir ailenin kızı olarak Amerika'ya da büyümüş ve yetiştirilmişti.Haliyle,kültür kayması ve zıtlıklar oluyordu.Arkadaşlarına göre ailesi çok katıydı.

Halbuki,yazın ülkesine döndüklerinde bunun normal bir şey olduğunu görüyordu.Fakat içten içe kıskanıyordu tabi..

Okula babası bıraktı ve ilk gününde başarılar diledi.Deniz da babasına akşamda beri tekrarladığı cümleyi söyledi.'' Bugün gitmesem? '' Fakat babası aynı fikirde değildi..

Zamanla alışacağını söyleyerek ona destek verircesine omzuna vurdu.'' Hadi bakalım,yürü.'' dedi ve resmen kızı arabadan kovdu.Genç kız çantasını omzuna astı ve arabadan çıktı.

Tamam,öyle bakmanıza gerek yok.Okula babam bıraktı bunda ne var?. Aslında,bir şeyler vardı.Okulun önünde arabalar doluydu.Öğretmen arabası olmadığı belli olan üstü açık arabalar,

siyah cipler..Okul tabelasını görünce rahatladı.Yavaş yavaş,ve sessizce ağaçların altına doğru süzüldü.Ne kadar az dikkat çekerse o kadar iyiydi.

Okula girer girmez '' Yeni öğrenci! SALDIRIN!! '' diye bağırışan öğrencilerin üzerine doğru koştuğu rüyasını hatırladı..Yok canım o kadar da değil.! Diye düşündü.

Hem yürürken hem de kızları inceliyordu.Sanki hepsi boya küpüne batmış gibiydi..Erkekleri de fazla mı yakışıklıydı?  

Önünden geçen gözlüklü,sivilceli ve bir o kadar da martı kaşlı bir oğlan geçince anında fikrini değiştirdi.Eh,arada kötüler olucaktı ki,iyiler göze batsın.

Okulun en gözde kızı Sophie adında bir kızdı.Sapsarı saçları vardı ve erkekler ona hastaydı.Yani..Öyle görünüyorlardı..Eh, haklılardı.Manken gibi bir kızdı.Victoria Secret'a elini kolunu 

sallayarak girebilirdi.Deniz kimsenin yardımı olmadan sınıfını buldu ve boş bir sandalyeye oturdu.Buraya kadar her şey tıkırında gitmişti.

Şom ağzını açmıştı bir kere..Zil çalması ile curcuna başladı, içeri kızlar girdi.En son Sophie girdi..Assolist işte ne olucak..Gözü bir an sınıfı taradı ve sonunda Deniz'yı gördü.

Ona samimi olmayan bir gülümse atınca Deniz şaşırmadan edemedi.O da gülümsedi,samimi değildi.Arkasında oğlan Sophie'ye ilerlemesini söyleyince Sophie aceleyle sırasına oturdu.

Deniz gülmemek için kendini zor tuttu.Fakat oğlanın ona göz kırptığını görünce gülümsedi.Demekki Sophie'nin etkisi herkesi kapsamıyordu.Çocuk çok tatlıydı.

İnce bir yüzü,mavi gözleri ve bebek yüzüne inat sert çene yapısı vardı.Boyu fazla uzun değildi ama bu çok dikkat çekmiyordu..Arkalardan bir çocuk ona '' Jack! Buraya gel,dün ne oldu anlatmalıyım.''

Çocuk Jack'e heyecanla ne olduğunu anlatırken,içeri hoca girdi..Hocanın saçları Micheal Jackson'un ilk albümlerdeki bonus saçları gibiydi.Ama nedense bu adama hiç yakışmamıştı.Adı da şansa bak Michael'dı.Michael herkese oturmasını söyledi.Gözlüklerini taktı gözüne.

Şöyle bir sınıfa göz atarken, yeni öğrenciyi görünce,kocaman gülümsedi.'' Hoşgeldin kızım.Müdür senden bahsetmişti,benim sınıfımda olmana çok sevindim.'' 

Arkalardan kıkırdılar geldi.'' Kesin notları iyidir.Ben kayıt olduğumdan beri kimse bana hoşgeldin bile demedi..Beni görmezden geliyorlar.Ben babamı bile bu kadar görmezden gelmiyorum! '' Michael sertçe öksürdü.'' Eğer akıllıca bir şeyler yapsaydın,hoşgeldini hak ederdin.Carlos..'' Carlos.Deniz artık Carlos isminden de nefret ediyordu.Michael '' Bize kendini tanıtır mısın? ''  Deniz derin nefes alarak ayağa kalktı ki, kapı çalındı.Michael gözlerini devirdi.'' Acaba hangisi? '' dedi ve '' Gir! '' dedi yüksek sesle.Kapı açıldı ve deri ceketin siyahı göründü önce..Kızlar özellikle Sophie,saçlarını düzeltti hemen.Deniz bu gelenin baya yakışıklı olduğunu düşündü.Brad Pitt? Ama , Brad o kadar

da yakışıklı değildi ki.Fakat içeriye bambaşka biri girdi.Deri ceketli,uzun boylu, kumral  ve beyaz tenli bir genç adam girdi.Yüzünde yaramaz bir gülümseyiş vardı..Sanki bilerek geç kalmış gibiydi.

Deniz bunun olasılığının yüksek olduğunu düşündü..Fakat diğer kızlar gibi o da bakışlarını alamıyordu,genç adamdan.Fazla karizmatikti..Yo! Hayır.Hemen toparlanmalıydı.O yeni öğrenciydi ve..

Aman Tanrım! O da ona bakıyordu.

Deniz içinden - Dalga geçicek benimle...- dedi.Okulun en havalıları ile aynı sınıftaydı.Çok şanslıydı gerçekten..Deniz başını masasına eğdi ve kitaplarını inceliyormuş gibi yaparken Marko

hocaya neden geç kaldığı ile ilgili bir şeyler geveledi.Michael'ın '' Yalancı! Senin arkadaşın nerede? '' diye cevap vermesi Marko'yu şaşırtmışa benziyordu.Genç adam boş sıralardan birisine baktı.

Tanrım,çok yakışıklıydı.Hareket ettikçe kasları ortaya çıkıyordu.Deri ceketinin bu yüzden kasıldığını görünce yine kitapları izlemeye döndü,Deniz.Kesin sevgilisi vardı,hatta kesin Sophie ile birlikteydi..

Çocuk yerine oturdu,Carlos'un çaprazına..Fakat Sophie'den uzaktı.Deniz,Sophie'nin yüzüne baktığında,baya bozulduğunu anladı..Bu Marko'ya da kanı kaynadı.

Michael '' Ee nerede kalmıştık? '' Deniz hazır değildi..Hayır bunu yapamazdı.Az önce evet ama şimdi yapamazdı.Marko içeri girdikten sonra her şeyi berbat etmişti.Kendini tanıtamazdı,kesin kekelerdi.

Ve utancından kıpkırmızı olurdu.Yok,bunu göze alamazdı.

Ve mucizevi bir şey oldu.Michael'ın telefonu çalmaya başladı.Carlos bir sınıfta yapılıcak en iğrenç espriyi yaptı.'' Hocam özelse çıkalım..''

Marko Carlos'a döndü ve iğrenerek baktı.Carlos '' Krallar da arada kötü şaka yapar! '' dedi ama yutturamadı.

Michael o sırada telefonun başında,yumruğunu sıkmış karşısındakini dinliyordu.Deniz o her kimse ona büyük bir teşekkür borçluydu.'' Bak,geçen sefer yardım ettim ama bu sefer

olmaz! '' Marko o sırada gözlerini devirip.'' Gerizekalı.'' dedi.Carlos alınarak baktı Marko'ya.Ama Marko ona dememişti.Michael '' Bak,Jared.Dersim var,dışarı çıkamam! Zaten sen her derse geç kalıyorsun.Ama bu sefer müdüre yakalanman kaçınılmaz.'' Bir süre sabreden hoca '' Üzgünüm yardım edemem..Bu arada Marko, yine geç kaldı.'' Gözlerini kapadı ve iç çekti.'' Hayır onu izah etmedim,tamam kabul,onu izah ettim.Kapatıyorum! '' dedi ve gerçekten kapattı.

Gülümseyerek tekrar Deniz'ya döndü.'' Ee nerede kalmıştık? ''